
İsmail DEMİRAY
1985/86 Edirnespor'un tribünlerde izledikten sonra “ben futbolcu olacağım ve Edirnespor'da oynayacağım” diye karar verir Özkan Karson. Bu hayalini gerçekleştirebilmek için mahallesinin takımı Yıldırım Gençlerbirliği'nin alt yapısına yazılır ve çok değil 5 yıl sonra sırtında hayallerini kurduğu sarı kırmızı formayla tribünleri ayağa kaldıran, şampiyonluğa koşan Edirnespor'un değişmez oyuncularından biri olacaktır 1993 kadrosunda.

1973 yılında Edirne'ye gelip Yıldırım semtine yerleştiklerinde daha 1 yaşındadır Özkan Karson. İnşaat işçisi bir baba olan Remzi Karson'un 3 çocuğundan ortancasıdır. Anneleri Sebahat hanım ev hanımıdır.
BEN EDİRNESPOR'DA OYNAYACAĞIM
İlkokulu Hacıilbey, ortaokulu Meriç'te, lise eğitimini Edirne Ticaret Lisesi'nde tamamlar. Ortaokul yıllarında mahalle aralarında top oynarlar arkadaşlarıyla birlikte. Hayalleri vardır kendisinin ve tüm arkadaşlarının. Bir gün ünlü bir futbolcu olmak ve Edirnespor'da forma giymek. Önce yetenek, sonra çalışmak gerektiğini öğrenebilmesi için Yıldırım Gençlerbirliği'nin alt yapısına başlaması gerekecektir. Çalışmaktan yılmaz. Antrenmanlarını düzenli takip eder. Sever de ilerleyen dönemlerde çalışmayı. Yetenekli olduğunu da hissetmektedir çok çalıştıkça. O dönemde Yıldırım'ın A takımında oynayan Nusret Çokaman, Burhan Sasu , Mustafa Börektar , İlhamı Çokaman, Mehmet Ayarlar, Engin ağbi, kendisine çok yardımcı olurlar. Çok çalışmak, yetenekli olmanın yanında bu ağbilerinin pozitif yaklaşımı öz güvenini de kazanmasına yardımcı olur.

Yıldırım'da geçen üç yıldan sonra dönemin Edirnespor'una çağırırlar Özkan Karson'u. Edirnespor alt yapı için Yugoslavya'dan İlyas hocayı getirmiş yardımcılığını ve tercümanlığını yapacak olan Köfte Adnan'ın getirmiştir. Edirnespor Amatör takımına başladığı yıl santrafor olarak çok gol atar. Sezon sonunda Alpaslan Saygılı arkadaşıyla birlikte Edirnespor A takımına alınırlar.
YARIM SEZONDA 11 GOL
1992/93 sezonunda yedek kulübesinde geçen aylardan sonra Silivri deplasmanında takımın başarılı golcüsü ve kaptanı Mustafa Ülkü'nün askerlik sorunu nedeniyle askere alınmasından sonra formasını giydiği Edirnespor'da 11 gole imza atarak takımının ligde tutan kadronun oyuncularından birisi olur.
1993/94 sezonunda Nihat Atacan ve kardeşinin geldiği Edirnespor şampiyonluk parolası ile sezonu başlar. Takımdan gidenler, gelenler vardır. Özkan Karson kendisine güvenmekte, bu takımda yer alabileceğine inanmaktadır. Antrenmanlarda onun bu çalışma temposunu gören Nihat hoca onunla yakından ilgilenir; “Özkan seni forvette oynatamam, sol bek olarak oynar mısın?” sorusuna tereddütsüz evet der. Önemli olan formayı giymektir. Sezonu fırtına gibi girerler, daha ilk yarı sonunda şampiyon olmaları kesinleşmiş gibidir, 3 ligde şampiyon olduğumuz dönemde 1 gole imza attım Edirnespor'un.

FORVETTEN SOL BEKE
1994/95 sezonunda 2.ligde daha zorlu bir kadro içinde yedeklerde de olsa takımının oyuncusudur. Sezon başladığında takımdan ayrılanlar, sakatlananlar olmasına karşın Edirnespor o sezon tarihinin en büyük başarılarından birisini gösterecek ve İstanbulspor'un ardından 2.olarak play/off lara gidecektir.
Sezon sonunda Atilla Bilgin Zonguldak Çaycuma ile anlaşır hoca olarak. Edirnespor'dan götürdüğü 4 oyuncudan birisi de Özkan Karson'dur. İstedikleri ortamı bulamazlar, başarılı olamayınca sahipsiz kalırlar, geri döner Özkan.
1996/97 yılında Lüleburgaz'a transfer olur. Sezon içinde sakatlanır, Edirne'ye döner. Profesyonel futbola veda eder bu sakatlık sonunda. İyileştikten sonra bir süre daha Yıldırım'da oynar, faal futbola veda eder.

EDİRNESPOR'DAN AYRILMAMALIYDIM
2001 yılından bu yana Fransa'da inşaat sektöründe çalışmakta, 3 erkek çocuğunu yaşama hazırlamaktadır Özkan Karson. Anılar çok Edirnespor aşığı Özkan'da.
“Çocukluğumda kurdum Edirnespor'un oyuncusu olmayı. Çok çalıştım, yeteneğimi de hissettim. O dönemde Yıldırım Gençlerbirliği A takımında oynayanlar bizlere gerçekten ağbilik yaptılar. Kısa bir süre sonra Edirnespor alt yapısına geçtim. İlyas ve Adnan hocalarımız döneminde Amatör takımda gollerimi sıralayınca sezon sonunda bana Edirnespor A takımı kapılarını açtı.
Rüyada gibiydim. Çocukluğumdan beri hayallerini kurduğum A takımındaydım artık. Bundan sonrası yeteneğim ölçüsünde çok çalışarak takımımda forma giymek ve faydalı olmaktı. İlk iki yıl hayallerimi gerçekleştirebilecek fırsatı buldum, başarılı da oldum. Üçüncü yıldan sonra Zonguldak Çaycuma'ya gitmek tercihi benim için büyük bir hata oldu. Edirnespor'dan ayrılmamalıydım. Ben futbol da başarıyı sarı kırmızın formanın altında gerçekleştiriyordum. Başka bir forma altında yabancı hissettim kendimi. Kalsaydım 3.lige düşen Edirnespor'da daha çok uzun yıllar forma giyebilirdim.

YÖNETİM EDİRNE'Lİ GENÇLERE SAHİP ÇIKMADI
Gitmemizin nedenlerinden birisi de yöneticilerin Edirne'li oyunculara sahip çıkmaması, üvey evlat muamelesi yapmalarıdır. Transfer görüşmelerinde dışarıdan gelen oyuncuların aldıklarının sadece üçte birini verdiler bizlere. “Sen Edirne çocuğusun, ruhunla oynarsın” sözleriyle ilk sözleşmelerimizde bizlere verilen sadece cep harçlığıydı.
Profesyonel futbolcu haklı olarak kendisine söz verilenlerin yerine getirilmesini ister önce. Sonra takımın başarısı gelecektir normal olarak. Biz Edirne'li oyuncular önce takımımız, sonra para diyorduk. Edirnespor'umuz küme düşmesin diye ekonomik anlamda zor durumda olan kulübümüzde bedava, cep harçlığına oynuyorduk. Bugün Fransa'da çalışıyorum, çok iyi paralar kazanıyorum ama Edirne'yi ve Edirnespor günlerimi özlüyorum.
Fransa'dan Edirne'me, mahalleme, arkadaşlarıma, Edirnespor taraftarlarına sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum.
En büyük Edirnespor.”Ben Edirnespor da para değil onur ve şerefimiz için oynadık, yaşadığımız sürece Edirnespor'luyuz ve takımımızı seveceğiz. 2450 km ötelerde olmak sevgimize hiçbir engel tanımıyor.