
Erkek cinsel organı penis, bir vücut, kafa ve deri ile kaplıdır. Deri altında elastik olan ve iç dokuları koruyan kalın bir zar bulunur. Penisin iç bölgesinde üç adet boru veya uzun tüp benzeri bir yapı bulunur. Bunların en alt yarısı (testislere bakan uzun çizgide) idrar ve spermin boşaltılması için bir yol görevi gören süngerimsi bir yapıdır. Bu geçit prostatı idrar kesesine bağlar. Bunun üzerinde yan yana iki tüp daha vardır. İyi gelişmiş bir kan damar sistemine sahiptirler. Bu damarlardan kan akışı ereksiyon sırasında hızla artar ve bu tüpler kanla dolar. Fakat eğer sertleşme problemi olursa bu tüpler içinde kan birikmeyecektir. Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu önderliğinde yapılan penis protezi ameliyatı tam olarak da burada devreye girmektedir.

Ameliyat süreci nasıldır?
Türkiye’de uzun zamandır fazlasıyla talep gören bu ameliyatların nasıl yapıldığı ise merak konusudur. Ameliyat yapılırken çeşitli yerlerde kesiler yapılabilir. Birincisi penis ve testislerin birleştiği yerden 5-6 cm, ikincisi göbek altı derisinin penis ile birleştiği yerden 5-6 cm, üçüncüsü penisin ortasında penisin testislere bakan tarafından 3-4 cm olarak karşımıza çıkabilir. Bu kesi, idrar kanalı olan üretraya zarar vermeden yapıldığında iki bitişik tüp üzerindeki zar ortaya çıkar. Tüpün her iki yanındaki zar 1.5 cm kesilerek tüpün içine protez yerleştirmeye hazırlanır. Tüpün içindeki yapılar bu noktada genişletici aletlerle temizlenir ve tüp boş bir tüpe dönüştürülür. Tek parça bir protez takarken, protez her tüpe bir tane yerleştirilir. İki parçalı protezde bu tüplerin içine şişirilebilir çubuklar yerleştirilir ve testislerin yakınına bağlı bir pompa yerleştirilir. Bu pompa hasta tarafından ereksiyonları başlatmak ve durdurmak için kullanılır. 3 parçalı protezde penis içindeki tüplere yerleştirilen balonlara ikinci bir sıvı haznesi doldurulur. Yaralar daha sonra dikilir ve uygun şekilde tedavi edilir. Bu ameliyat için özellikle yabancılar tarafından son dönemlerde talepler artış göstermiştir