
Refik USLUY
Resmi Gazete'nin 12 Mayıs Perşembe günkü nüshasında yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Batman'a atanan Edirne Valisi Ekrem Canalp'e, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan tarafından veda yemeği düzenlendi.
Kurum müdürleri, il protokolü, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, oda başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımı ile Lalezar Tesisleri'nde gerçekleşen veda yemeğinde Belediye Başkanı Recep Gürkan konuşmasında şunlara yer verdi.
“Bir kararname ile geliyorsunuz, görev süresi mutlak süre ile sona eriyor, bazen emekliye ayrılarak gidiyorsunuz, bazen de görev değişikliği nedeni ile ayrılıyorsunuz. Devletin emri kesindir. Mutlaka çalıştığınız yerlerde iz bırakıyorsunuz, gönül ilişkileri, arkadaşlıklar kuruluyor. Sayın valimiz kıymetli eşleri ve evlatları bundan üç buçuk yıl önce Edirne ye gelmişlerdi. Genel müdürlükten sonra ilk valiliği ve ilk görev yeriydi, ve bu zaman içerisinde tüm Edirnelilerimizin gönlünde taht kurarak aramızdan ayrılıyor. Kuşkusuz yeni görev yerinde de başarılarının daim olacağına inancımız tam. Sayın valimizden çok şeyler öğrendik. Biliyoruz ki sayın valimiz de Edirne den ve Edirnelilerden çok şeyler öğrendi.
Geçtiğimiz yıl Edirne belediye meclisinin oy birliği ile tüm siyasi partilerinde oy birliği ile sayın valimizi Edirne'nin fahri hemşeri ilan etmiştik. Ben sayın valimizle resmi protokol ilişkisi dışında Edirne'nin belediye başkanı olarak hemşerimiz Ekrem Canalp'e de güle güle git diyorum. Bizim duygularımızı alıp götürürken kendi duygularından da burada kalanlar olacak, biz sizi çok sevdik sayın valim dürüstlüğünüzü, iş ahlakınızı, çalışkanlığınızı tabi sabah 5'te mesaiye başlama kısmı hariç bunu kişisel olarak söylüyorum. Edirne de rahmetli Fahri Yücel validen daha çok eser bırakarak gidiyorsunuz o turizmde bir dönüşümüzü sağlamıştı. Allah rahmet eylesin siz de kalıcı eserler konusunda bu güne kadar gelmiş geçmiş bütün valilerimizden daha fazla eser bırakarak yeni görev yerinize gideceksiniz. Edirne'mizin ve Edirnelilerimizin sizlere her daim gönlü de açık kapısı da açık. Allah yolunuzu açık etsin yeni görev yerinizde tüm Edirne halkı adına başarılarınızın, sağlık sıhhatinizin daim olmasını istiyoruz, sevgi ile kalın tekrar görüşmek üzere.”
Vali Yardımcısı Yusuf Güler de “Bizler yataklarımızda uyurken o hep hanım efendi ile birlikte Edirne için çalıştı” diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Toplumun her kesimine ve gönüllere dokundunuz. Kadınlarımızı koşulsuz üretmeye sevk ettiniz. Görev süreniz içerisinde 5718 iş ve sorun çözüme kavuşturuldu. Sayın valim siz Edirneli hemşerilerimizle gönül bağı kurdunuz hem devletin valisi hem herkesin valisi oldunuz, hiç kimseyi ötekileştirmediniz. Birkaç saatlik uyku ile çalışmalarınız asla ve asla hafızalarımızdan çıkmayacak. Sayın valim siz kalbinizde hep iyilik birikirdiniz, sizin de yolunuz her zaman açık olsun ve saygı değer hanım efendiye en derin minnet ve saygılarımı arz ediyorum. “
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal da konuşmasında, “Sayın valimiz Edirne de görev yaptığı sürede heyecanını hiç kaybetmedi. Edirnelilerin gönlünde taht kurdu, çok zor bir dönemde Edirne'mizde görev yaptı. Geldikten çok kısa bir süre sonra Oğulpaşa'da bir sel felaketi yaşadık, ardından mülteciler, yangınlar derken dünyayı kasıp kavuran büyük bir pandemi geldi. Hanım efendi ile birlikte bu ülke için Edirne için çalıştı. Burada çok güzel işler yaptı” ifadelerini kullandı.
Oldukça duygusal anların yaşandığı konuşmaların ardından Edirne Valisi Ekrem Canalp de şunları söyledi:
“Kaymakamlık kursu sonrası Sivas'ın 180 km kuzeyindeki Koyulhisar İlçesine hareket halindeydik. Soğuk bir kış günüydü. Ama yüreğimizde hep memleket sevdası, aşkıyla beraber ben Koyulhisar'da 2 yıl ilk kaymakamlığımı yaptım ve aradan 18 yıl geçti. Bu sefer yine eşimle beraber serin bir Kasım ayının serin bir gününde Edirne'ye ilk valiliğimi yapmak üzere geldim. 18 yıl önce Koyulhisar yollarında ne hissediyorsam Allah'ıma şükürler olsun ki aradan geçen zaman zarfında hiçbir şey değişmemişti. Arkasından göreve başladığımızda Koyulhisarlılar da olduğu gibi Edirneliler de ziyaretime geldiler. İnsanların nezaketini, zarafetini, hayırlısı olsun derken içtenliklerini görme imkanım oldu. Ve arkasından da mesai arkadaşlarımla beraber Edirne'nin bütün köylerini, beldelerini, ilçelerini her yeri dolaşmaya başladık. Çok yerde söyledim bir kez daha tekrarlamak isterim. 253 köye gittim bunlardan 180 tanesine ikinci defa da gittim. Pek çoğunu da üçüncü, dördüncü defalar da gittim. Her gittiğim yerde vatandaşlarımızla beraber oturmak, sohbet etmek, çay içmek, onların dilek, temenni ve şikayetlerini dinlemek imkanım oldu. Ama 3.5 yıl içerisinde bu kadar ziyaretin içerisinde, bu kadar birebir muhatap olduğum halde insanlarımla, hemşerilerimle daha bugüne kadar bir tane kem söz işitmedim.
Değerli Belediye Başkanım, Değerli Vali Yardımcımız Yusuf Bey emin olun ki Edirne'de bir şeyi başardıysam bu benden dolayı değildir. Edirnelilerden dolayıdır. Onların iyi niyetlerinden dolayıdır. Nezaketlerinden dolayıdır. Zarafetlerinden, inceliklerinden dolayıdır. Onların bu şekildeki pozitif bir yaklaşımına elimde olan tek sermaye ile çalışkanlıkla cevap vermeye çalıştım. Düsturum da zaten bütün hayatım boyunca, meslek hayatım boyunca da hep aynıydı. Koyulhisar Kaymakamlığı'na ilk girdiğiniz zaman karşınıza bir Atatürk büstü çıkar ve altında bir söz yazar. 'Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.' Sonra arkasından Gölova Kaymakamlığım esnasında yine Kaymakamlığa girerken Atatürk büstü ama altında gene düstur mahiyetinde bir söz. 'Tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak.'
Edirne'de de üç buçuk yıllık görev süren boyunca bu düsturları kendime rehber edinmeye çalıştım. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, köylüsüyle, şehirlisiyle, zenginiyle, fakiriyle herkesle bir ve gönül birliği içerisinde olmaya çalıştım. Verdiğimden daha çoğunu aldım. Öğrettiğimden daha çoğunu da öğrendim. Bana öğretenler de emin olabilirsiniz ki köylülerdi, yaşlılardı, fakirlerdi, bazen de düşkünlerdi. Onlardan üniversitede, mastırda, yurt dışında öğrendiklerimden çok daha fazlasını öğrenme imkanım oldu. Ne yaptımsa beraber yapmaya çalıştım. Mahalli idarelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, vakıflarımızla, derneklerimizle sizlerle beraber olmaya, beraber yapmaya çalıştım. 3.5 yıllık görev sürem boyunca devletin valisi ama milletin de hizmetkarı olmaya çalıştım. Ve geçen yıl da hayatım boyunca erişmiş olduğum onurların büyüğüne eriştim. Saygıdeğer belediye başkanımız biraz önce ifade etti. Edirne'de görev yaparken fahri hemşerilik beratı alan ilk vali olabilmek onuruna Edirne Belediye Meclisi'mizin bütün üyelerinin oy birliğiyle layık görüldüm.
Bu gün Edirne'den ayrılırken içimde hissettiğim sadece ve sadece derin bir huzur duygusudur. 3.5 yılı doya doya yaşadım. Kafamda tasarladığım ne varsa belki istisnalar hariç olmak üzere hepsini de yaptım. Gazdan ayağımı çekmedim. Frene basmadım. Geri vitesim de hiçbir zaman zaten yoktu. Ama şimdi ayrılık vakti de geldi. Ayrılıyorum ama biliyorum. Rahmetli Atilla İlhan'ın mısralarındaki sırra eriştiğimi söyleyebilirim. Ayrılıklar da sevdaya dahildir. Ayrılıyorum ama biliyorum. Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş'ın sırrına eriştim görülmese de kalpten kalbe bir yol vardır. Evet o yol vardır. O yol görülmese de o yol var olmaya devam ediyor. Ayrılıyorum ama Allah'ıma şükrediyorum. Şükürler olsun Allah'ım sana çünkü sevdim, sevildim ayrılıyorum. Sizlere olan hakkımı helal ediyorum. Ama sizlerden de helallik diliyorum”