
İsmail DEMİRAY
Bir zamanlar Edirne'den başka İstanbul'a bile kamyonlarla, trenlerle sebze meyve gönderen Karaağaç bahçe esnafı artık kendi tezgahlarını bile dolduramıyor.
50'li, 60'lı yıllarda trenler, kamyonlar dolu sebze ve meyve gidiyordu Karaağaç'tan. İlerleyen yıllarda yolların yapılması, taşımacılık sektörünün gelişmesiyle birlikte bir gün içinde Akdeniz ve Ege'den toplanarak gelen mallar nedeniyle Karaağaç İstanbul pazarını kaptırmaktan kurtulamadı.
Sonraki yıllarda özellikle Edirne içi ve çevre köylerden gelen köylüler sayesinde üretimden kopmadı Karaağaç'ın yetenekli bahçıvanları. Pazartesi pazarı ile başlayan, Cumartesi pazarı ile devam eden süreçte uzun yıllar yine üretmeye, ürettiğini pazarlarda tezgahlarda pazarlamaya devam etti Karaağaçlılar.
ÜRETİCİ DE TÜKETİCİ DE İSYANDA
Son bir yıl içinde her şey tersine dönmeye başladı Karaağaç bahçıvanları için. Önce mazot, gübre, derken zirai ilaçlara gelen inanılmak zamlar birçok üreticiyi üretimden kopma noktasına getirdi.
Karaağaç - Edirne merkez arasında her yıl açılan onlarca tezgah geçen yıl Edirne Belediyesi tarafından modern düzenli bir hale getirilerek yol üzerine konuldu.
Tamamına yakını hep doluydu bu tezgahlar geçtiğimiz yıl. Bu yıl ise Karaağaç Edirne arasında hafta sonu olmasına karşın, üstelikte tam da üretimin en üst seviyede olduğu bir zaman olmasına rağmen açık olan tezgah sayısı sadece ikiydi. Diğer tezgahlar boş kalmıştı.
Dolu tezgahlardan birisiyle yaptığımız görüşmede gerçeğin bir ölçüde ne olduğunu anlayabiliyoruz. İşte bahçıvan dostumuzun bize söyledikleri;
ÜRETEMEZ DURUMA DÜŞECEĞİZ
“Son bir yıl içinde başta mazot, gübre ve ilaca büyük zamlar geldi. Geçen yıl ile bu yıl aldığımız bu girdi ürünlerin arasında 5 kata kadar fiyat farkı var. Bizler küçük üreticileriz. Birkaç dönüm yeri işleyerek, bütün bir yıl boyunca yoğun emek vererek mahsul alıp, pazarda, tezgahta satarak ekmeğimizi kazanıyoruz. Bu yıl bu nedenler yüzünden birçok meslektaşımız gübre ve ilaç alamadılar. Gözü korktu yani meslektaşlarımızın. Bu fiyatlarla girdi sağlansa bu sefer de pazarda malımıza yüksek fiyat nedeniyle alıcı bulmakta zorlanıyor. Geçen sene millet alıştı son zamanlarda domatesi 2 liraya, biberi 3 liraya almaya. Bu yıl halen tezgahta domates 10, biber 15 lira. Hadi bakalım çık işin içinden. Millet de isyanlarda. Çok pahalı diyorlar. Biz de haklıyız, her şey 5 katına çıkmış.
Yakındır üreten kalmayacak, bak sen o zaman marketlerden kaça alacak bu millet bakalım domatesi, biberi?”