
Ülke çapında hayvanlara eziyet ve kötü muamele haberlerinin artması, halkta büyük bir duyarlık yaratıp tepkilere neden olmasına karşın, vatandaşlardan hala benzer şikayetler gelmeye devam ediyor. Hayvanlara kötü muamele etmemiş olsalar da bazı insanların hayvan dostlarına olan tepkileri gerçekten şaşırtıyor. Edirne'de yaşayan İşkadını H. Gül Ercan'ın Edirne Sanayi Sitesinde başına gelenler de bunun bir örneği.
İşkadını ve Kaleiçi'ndeki Klara Konağı sahibi, restorasyonu için yıllardır emek veren H. Gül Ercan, çiftliğinde baktığı köpeklerine mama aldığını ve arabasını yıkatmak için oto yıkamacıya gittiğini belirterek, yaşadığı şoku anlattı. "Kızım da ben de hayvanlara sevgiyle yaklaşıyoruz. İskender Köy yakınlarındaki Çiftlik evimizin bahçesinde baktığımız köpeğimiz yavrulayınca sayıları arttı. Ancak çiftlik sınırlarımız içinde ve bizim bakımımız altındalar. Ben de onlara birkaç torba hazır mama almıştım. Mamaları götürmeden önce arabamı yıkatmak için sanayi sitesine uğradım" diyen Gül Ercan olayı şöyle anlattı.
"İşyeri sahibi ya da çalışanı bilemiyorum, kapağı açar açmaz mamaları gördü, 'Siz köpek mi bakıyorsunuz' dedi. 'Evet köpeklerimiz var' deyince de kapağı kapatarak, 'Ben sizin arabanızı yıkamam. Gidin başka yerde yıkatın' diyerek beni kovarcasına azarladı. Nedenini sorduğumda da, 'Kedi köpek kılı makinelerimize zarar veriyor' dedi. Aracımla kedi köpek taşımadığımı söylesem de, 'Çıkın gidin, başka yerde yıkatın' diye tekrarladı. Gördüğüm bu muamele karşısında adeta dondum kaldım ve kendimi savunmaya çalıştım.
Bir Edirne esnafından böyle bir muamele gördüğüme inanamadım. Oysa arabamda kedi köpek yoktu, sadece mamasını taşıyordum. Bu bile büyük bir suç gibi algılanıp oto yıkamacı tarafından adeta cezalandırıldım. Hem gördüğüm muamele hem de hala bu düşüncede olan insanların bulunması beni derinden sarstı. Sonuçta bir başka yıkamacıya gittim ve arabamı yıkattım. Bu olayı neye yoracağıma şaşırmış durumdayım. Bu hayvanlara düşmanlık mı, bazı esnafların gerçekten şımarmış olduğu mu, eğitim noksanlığı, empati yoksunluğu mu bilemedim. Heralde bu hepsinin toplamıdır. Arabam temiz ama yüreğim ezik bir şekilde çiftliğime gidip minicik yavruları gözlerim yaşlı doyurdum."
Bu olay da toplumdaki dolaylı şiddetin bir örneği. Belki bu olayda hayvanlar örselenmedi, zarar görmedi ama, hayvanları seven, koruyan, besleyip bakım altında aşılarını ve her türlü kontrollerini yaptıran insanlara, toplumdaki bazı türdeşleri tarafından uygulanan mobbingin de açık bir göstergesi…