
Olgay GÜLER
TES-İŞ Genel Başkanı Kabaloğlu, sendikanın Edirne'deki üyeleriyle görüşmek üzere kente geldi. Üyelerle yapacağı toplantı öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen genel başkan Kabaloğlu, Türkiye'deki enerji sektöründeki sorunlar ve deprem bölgesindeki izlenimlerini aktardı. Kabaloğlu, son dönemde enerji sektöründeki özelleştirilme politikalarından dolayı, ücretlerin istenilen düzeyde olmadığını ifade etti.
'İSTEDİĞİMİZ DEĞERİ BULMUŞ DEĞİLİZ'
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sendikaya üye 12 bine yakın çalışanın deprem bölgesinde yardım amaçlı bulunduğunu belirten Kabaloğlu, "Toplam 11 bin üyemizin de etkilendiği deprem bölgesinde gerçekten dolaştığımız zaman, oraları gezdiğimiz zaman tek tek çok dramatik şeylerle karşı karşıya kaldık. Tabii orada madenciler de var, sağlıkçılar da var ama biz maalesef hem stratejik hem görevi bırakma diye bir şeyin olmayacağı bir iş kolundayız. Ama gelin görün ki son dönemlerde özelleştirmelerden dolayı ücret politikaları maalesef istediğimiz şekilde gitmiyor. Trakya'da elektrik dağıtım şirketimiz var. Burada da TREDAŞ'ın durumunu biliyoruz. Zor şartlardan geçerek arkadaşlarımız örgütlendi ve yine de istediğimiz noktada değiliz ücretler konusunda ama işe geldiği zaman en başta yine enerji işçileri koşuyorlar. Biz stratejik bir iş yerinde olmamıza rağmen. Maalesef istediğimiz değeri bulmuş değiliz" dedi.
'TÜRKİYE ENERJİ KONUSUNDA ÇOK BÜYÜK SIKINTIDA'
Türkiye'nin enerji konusunda çok büyük sıkıntılarının olduğunu kaydeden Kabaloğlu, "Bir örnek vereyim. Şimdi Avrupa'da bizimle beraber olan, bizim iş kolumuzda olan sendikalar var. Bundan yaklaşık 3 ay önce bu sendikalardan bize yazı geldi. Yani ozon tabakasıyla ilgili, çevreyle ilgili, 'kömür kullanmayın' diye yazılar girdi. Bunlarla ilgili paneller yapalım, halkı aydınlatalım diye yazılar geldi, bunlar güzel. Çevremiz kirlenmesin herkes daha rahat bir yaşam sergilesin diye ama maalesef ülkemizin gerçekleri de öyle değil. Ki enerji sıkıntısında Rusya, Ukrayna Savaşı'ndan sonra Avrupa da aynı duruma düştü. Bize kullanmayın dedikleri kömürleri kendileri kullanmaya başladılar. Şahsen ben de çevrenin korunmasından yanayım. Yani çevrenin sonsuz korunmasından yanayım. Ama Türkiye enerjisinin neredeyse yüzde 60'ını dışarıdan alıyor. Yani doğalgaz da üretiyor. İthal kömür de üretiyor. Ben yıllardır 35 yıldır bu sektörün içinde. Biz nükleer de yapıyoruz. Bundan 20 sene önce ben nükleere karşıydım ama şimdi karşı değilim. Çünkü yaşam devam ediyor. Enerji kaynaklarının elinde olmadığı zaman yani toprakların senin olması da yeterli değil. Yani bağımsızlığın olmuyor. Ekonomik bağımsızlığın olmuyor. O yüzden enerji kaynakları çok önemli" diye konuştu.
'FSRU'NUN BİR YERE YAPILMASI GEREKİYORDU'
Saros körfezine yapılan FSRU Doğalgaz Limanı'nın yeri ile ilgili de değerlendirme yapan Kabaloğlu, "Burada yeri konusunda çok fikrim yok ama muhakkak bunların incelemeleri yapılmıştır. Yoksa hemen her yere bunları yapmak çok kolay bir şey değil. Şimdi burası enerji Türkiye'nin Asya'dan Avrupa'ya geçiş noktası bizim ülkemiz. Bakü - Ceyhan boru hattı dahil hepsi buradan geçiyor. Yani biz stratejik bir yerdeyiz esasında. Ama baktığınız zaman enerji kaynaklarımız hala yeterli gelmeyebiliyor. O yüzden biz yerli ve milli politikalar uygulamamız lazım. Orada yapılan bugünkü doğal gazla ilgili de, depolama alanlarının başka çaresi yoksa bir yere yapılması gerekiyordu. O yapılmasa Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki düşülen darboğaza düşmemek için önlemler de almamız gerekiyordu. O yüzden ben olmaması değil, olması gerekiyorsa ülkemiz için daha doğru olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.