
Refik USLUY
Cumhuriyet Halk Parti Edirne örgütünde il, ilçe yöneticiliği, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği, milletvekilliği yapan, belediye başkan ve milletvekili adayı olan isimler 28 Mayıs ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi sahaya indi.
Dün Hudut Gazetesine bir ziyarette bulunan isimler; Bilgin Paçarız, Teoman Özdöl, Şükrü Ciravoğlu, Gürkan Güneser, Erdal Akgün, Asım Uygunar, Serhat Ceylan, kimseden hiçbir davet beklemediklerini ve CHP için, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı seçilmesi için çalışmaya devam kararını açıkladı. Hudut Haber Merkezini ziyaret eden CHP'liler sandığa sahip çıkmaya, Edirne'deki düşük katılımın artırılmasına ve CHP'nin zaferi için topyekün çalışmaya çağrı yaparak şu açıklamalarda bulundu.
GÜRKAN GÜNESER : Hepimiz adayız, çocuklarımız aday, hepimizin torunları adına bütün gençler aday. Onun için de bizim artık kenarda durmamız, aranmışız, aranmamışız, çağırılmışız, çağırılmamışız önemsiz dedik. Ve bir araya gelip geçe kalmayalım. Her şekilde bu seçimin kazanılması gerektiğini, kazanılabileceğimizi ve özellikle de katılımın sağlanması, moral bozukluğunun olmaması gerektiğini dile getirdik. Hatta bize göre seçimde bazı aksaklıklar olmasa seçim kazanılmıştı. Dolayısıyla da bu süreci biz de moral vermek anlamında ve halkımızı sandığa davet etmek anlamında bütün partililerimize bir hani öncü olmak adına yola çıktık. Çağırırlar çağırmazlar, onlar ayrı, biz ayrı, fark eden bir şey yok. Hepimiz aynı partiliyiz. Hepimiz aynı insanı destekliyoruz. Sonuç itibariyle böyle bir çalışma temposuna girmeyi kararlaştırdık ve başladık. Sizin de tabii çok katkınız olacağını düşünerek en kolay halka duyurma yolu olarak yerel gazetelerimizin ilk ziyaretimizi de size yaptık.
İnandığımız çok şey var. Ben AKP'nin bu seçimi 49.52 oy alarak kazanacağına inansam onlar kesinlikle o 50'yi de bulurdu. Yani bunlar da onların seçimi kazanmadığının göstergesi. Ama biz belki yeteri kadar organize olamadık. Belki ufak tefek hatalarımız oldu. Onlardan ders de almışızdır diye düşünüyorum. Alacağız da mutlaka. Hepimiz sandıklara sahip çıkacağız. Bütün yüzde yüz ıslak imzayı aldığımız anda biz seçimi alacağımıza inanıyoruz. Bunu da milletimize ikna etmek için her yerde söyleyeceğiz.
ŞÜKRÜ CİRAVOĞLU : Burada üç tane önemli konu var. Birincisi seçimin sonuçları konusunda çok ciddi kuşkular var. İkincisi, bu kadar çok anket şirketi, bu kadar fazla sayıda yanılması hiç akla uygun gelmiyor ve birinci konuyu destekler nitelikte bir sonuç çıkıyor buradan da. Üçüncü konu da bambaşka bir olay. Yani bir seçim yaşadık, bitti fakat farklı ve çok başka bir seçime daha gireceğiz. Yani önceki seçimle çok fazla benzerliği olmayan bir seçim. Bu arada iki adayla yeni baştan ve sıfırdan başlayarak bir seçime gireceğiz. Dolayısıyla burada sıfır nokta bir puan fazla alan Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı olacak. Bir takım başka faktörleri de ve duyumları da bir araya getirdiğimizde rahatlıkla Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu seçimi kazanacağına gönülden inanıyoruz. Ancak burada tek önemli konu yılgınlığa düşmemek, davadan vazgeçmemek, sandıklara sahip çıkmak ve katiyen yılmadan aynı sayıda değil daha fazla sayıda seçmeli sandığa götürerek oy kullanmasını sağlamak hepimizin yurttaşlık görevi olmalı. Yüzde yüz kazanacağımıza inanıyoruz. Bir arada durursak ve davaya sahip çıkarsak.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Edirne gibi bir yerde böyle bir seçimde oy oranı yüzde seksen olmalıdır. Hedef yüzde seksen olmalı. Her hal ve şartta bunu yüzde 70'e kadar düşmesi kabul edilebilir en kötü sonuç olarak. Ama yüzde 63 bir oy oranı Edirne için hiç yakışık ve doğru bir oy oranı değildir. Bunun sebepleri ayrı konudur ama sebep ne olursa olsun bu gereken oranı arttırmak için elimizden geleni yapacağız.
TEOMAN ÖZDÖL : Evet, derman başkanım!? Ben şimdi arkadaşlara katılıyorum tabii. Yalnız benim düşüncem bu parti örgütleri açısından, parti örgütleri bu seçimde yüzde altmış kapasiteyle çalıştılar. Yani bunu yüzde doksana çıkardığımız zaman o ıslak imzayı daha çok sahip olacağız demektir. Biz tabii kendi aramızda Face'de de atıyoruz. Görev veriyoruz, dağıtıyoruz. Partiler çalışın. Şimdi ben attım. Herkes dedim müşahit belgesi alsın örneğin. Şimdi ikinci konu, bizim eski delegelerimiz mahallelerdeki kim oy kullanmadı? Onun tespitini isteyeceğim ilk günde. Bunu yaptıktan sonra da görev dağılımı daha hızlanacak diyorum. Bunlar partiye gittiği zaman parti de canlanacak.
ASIM UYGUNER : Eğer bu parlamentodaki aritmetik bizim aleyhimize de görünse iki tane başarılı belediye başkanımız var. Bir İstanbul bir Ankara, meclisin çoğunluğu. Yani başarılarını izliyoruz. Dört buçuk yıldır görevli. Her ikisi de görevlerini layıkıyla yerine getirirler. Ve vatandaştan teveccüh aldılar.
BİLGİN PAÇARIZ : Vallahi ben çok dertliyim bu konuda. Eski milletvekili olarak atamayla gelen yeni il başkanımı tebrik ettim kutladım. Maddi manevi arkasında olduklarını söyledim. Ki ben İstanbul'da oturuyorum. Fakat seçimlere günler kala ne arayan oldu ne soran oldu. Ne katkı isteyen oldu ne gel bu çorbada senin de tuzun olsun diyen bize davet eden, çağrı yapan hiçbir örgüt mensubu olmadı. Belediye Başkanı Recep Bey'den beklemiyordum. Ama yeni il başkanına Samet kardeşimi severim. Çok çalışkan, iyi de çalıştı. Örgütle uyum içinde de çalıştı. En azından bugüne kadar partimizde il başkanlığı yapmış, ilçe başkanlığı yapmış, il genel meclis üyeliği yapmış, milletvekilliği yapmış dört milletvekilimiz var. Bu dört milletvekilini çağırsaydı katkıda bulunurduk. Hem de mutlaka tecrübelerimizden diğer arkadaşlara faydamız olurdu diye düşünüyorum ve üzülüyorum.
ERDAL AKGÜN : Son seçimde özellikle hem partimize ama özellikle genel başkanımıza çıkan oyun büyük bir üzüntüsü içerisindeyiz. Biz hepimiz Cumhuriyet Halk Partisi'ni canını verecek kadar seven insanlarız. Cumhuriyet Halk Partisi bizim her şeyimiz. Görev istememize rağmen verilmedi ama biz de tabii ki yine de boş durmadık. Ama tabii ki partinin gölgesi altında, partililerle beraber bir yerlere gitmek Edirne'de Cumhuriyet Halk Partisi için bir artı olurdu. Böyle bir zamanda Cumhuriyet Halk Partililer olarak bizim bir kenarda durmamız yanlış olurdu. Partili büyüklerimizle beraber tekrar bir araya geldik. Hem partimiz hem genel başkanımız için sonuna kadar mücadele etmeye çıktık. Edirne'de ilk defa yani bir iki dönemden beri aldığımız oyların aşağı düştüğünü gördük. Cumhuriyet Halk Partisi Edirne'de hiçbir zaman bir önceki seçimden, bir sıfır nokta dahi aşağı gitmemişti. Bütün Cumhuriyet Halk Partilileri, Cumhuriyet Halk Partili seçmenleri de yani kafasını ellerinin arasına alıp düşünmeye davet ediyorum. Bu iş böyle yürümez diyorum. Biz Cumhuriyet Halk Partisi, partimiz için tekrar sahadayız. Genel başkanımızın Cumhurbaşkanı olabilmesi için bütün mücadeleyi vereceğiz.
Ben ayrıca tarım kesiminden gelen bir insan olarak mutlaka genel başkanımızın cumhurbaşkanı olmasını istiyorum. Çünkü ben beş liraya altı liraya buğday satmak istemiyorum. On liraya buğday satmak istiyorum. Tarım mazotu istiyorum. Özellikle tarım kesimdeki insanları Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmaya davet ediyorum.”