
(Foto : Ahmet Yaraş Olin’den Selimiye Silüeti – 2012)
Kent planlamacıları, mimarlar, hukukçular, arkeologlar, sanat tarihçileri, sosyologlar, kısaca sosyal bilimciler için Edirne aslında gerçek bir laboratuvar konumundadır.
Üç nehrin birleştiği en az 2000 yıllık bir geçmişi olan Osmanlıya neredeyse yüz yıl başkentlik etmiş, ülkenin batıya açılan kapısı olan bir kentte son Cumhuriyet boyunca nasıl bir değişim yaşadı? Köprü görevi üstlenen bütün coğrafyalarda bu katliam yaşanmak zorunda mıydı?
Gelecekte sosyal bilimciler için Edirne ciddi anlamda bir araştırma konusudur. Daha açık söylemek gerekirse; Edirne, darbe sonrası yöneticilerinin danışman lığı ve gözetiminde, devlet ve rant çevrelerinin hiç olmadığı kadar el ele verilip bir kent nasıl katledilir, ırzına geçilir en güzel örneklerden biri konumundadır.Bütün sosyal bilimci araştırmacılara buradan açık çağrımızdır. Bu laboratuvarı altı ile üstü ile içinde yaşayanlarla bütün değerlerini gerçek anlamda korumak geleceğe taşımak hepimizin namusudur.
Bu koruma siyaseti bürokrat ve politikacılara bırakılmayacak kadar önemlidir!