Dr. Ratıp KAZANCIGİL
Altmış üç yıl önce Trakya Sıtma Mücadele Reisi olarak Edirne’ye gelip yerleşmiş. Trakya Üniversitesi’nin kuruluş çalışmaları, daha sonra üniversitede Tıp Tarihi dersleri verilen onlarca yıl.
Üniversiteye girdikten sonra hemen hemen hepsi Edirne ile ilgili 26 kitap ve108 makale.
Edirne Verem Savaşla Mücadelesinden Edirne Vilayet Salnamesi'ne, Edirne Musikisi'nden Edirne Ünlülerine kadar hep Edirne için yazıp çizen kısaca bu kent için yaşamış bir değer. Edirne Musiki Derneği'nden, Edirne’yi Tanıtma ve Turizm Derneği, Mühendislik ve Mimarlık Kurma ve Yaşatma Derneği’ne kadar pek çok sivil toplum kuruluşunda yöneticilik yaptı. Edirne Erkek Enstitüsü’nde öğretmenlik yapmış. Trakya Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren beş rektörle çalışmış. Hepsinin takdirini kazanmış, kendisine tahsis edilen çalışma ofisi ile evi arasında düzenli bir yaşantısı olan Hoca, mesai arkadaşları ile her zaman uyum içinde hep üretmek için düşünen, çalışan biri olmuş.
2004 yılında Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü alan Trakya Üniversitesi II. Beyazıt Külliyesi Sağlık Müzesi’nin kuruluşundan bugünlere gelmesine kadar her zaman öncü olmuştur.
Edirne ve Türk Tıp Tarihi açısından bir anıt ağaç, bir tarih, mütevazi kişiliği tevazu içinde bütün sorulara verdiği yanıtlarla daha çok bir duayen. 12 Mayıs 2013’de 93 yaşına giriyor, Sayın Dr. Ratıp Hoca. Bu yaşına karşın sürekli fakülteye gelen, artık az görmesine rağmen lopla okumaya çalışan, sorularınızı tam duyamadığı için sağ kulağını daha çok kullanmayı yeğleyen…Yılmayan … Kısaca her açıdan ulu bir çınar.
Mesai arkadaşları 2010 yılında, O’nun için "Edirne’ye ve Halk Sağlığına Adanmış Bir Ömür" adlı bir eseri yayınlamış.
Edirne Belediye Meclisi kadirşinaslık göstererek yaşadığı sokağa adını vermesi her açıdan takdire şayan bir karar olduğunu unutmamak gerekir.
Malatya’dan başlayıp Edirne’de devam eden pek çok Edirneli'den daha fazla bu kente hizmeti olan Değerli Hocamıza nice uzun ve sağlıklı yaşam diliyoruz.
Ve ‘pasaportla gelip Türk Vatandaşlığı’na geçen’ ve halen bütün aymazlıkları ile mikro milliyetçilik yaparak Anadolu’dan gelenleri dışlayan Edirne’deki ‘zavallılara’ en büyük yanıttır. Tabi anlayanlara ….