DIŞARIYA GAZEL OKUMAK -Karaağaç-2013-
Tarihi dokusu olan bir kentte yaşamanın haklı gururuyla uyanıyoruz her sabah. Bu güzelliğin her tarihi kentte eğitim sistemi içinde gençlere mutlaka anlatılması gerekir. Kentlerin belleği, kimliği ve yaşambiçimini şekillendiren mevcut tarihselve kültürel birikim bütün gençlerin benliklerine işlemesi için yetkililer üzerine düşeni yapmalıdırlar.
Tabii öncelikle de Tarihi Belediyeler Birliği üyesi olan Edirne'yi görmek, geçmişin saklanmış dokusuna tanıklık etmek üzere sayısız insanın geldiğini bilen yönetenlerin de bu özgüveni içlerinde hissetmeleri önemlidir. 500 yıllık Selimiye'nin gölgesinden çıkıp, geçmişten bugüne nelerin yapıldığına dair askeri ve dini mimariden sivil mimariye kadar her şeyin gerçek sahibi olmanın duygusunu yaşaması gerekir. Çünkü bu kentin gerçek yüzünün bu güne kadar ciddiye alınmayan bu kültürel miras olduğunu unutmamak insanlık onuruyla örtüşür. Ancak bu duyarlılığı olan insanların, yerel yönetime aday olması, Anadolu'ya barışı,sükûneti, hak olanı getirecek ve bizi geleceğe taşıyacaktır. Yani saç ayaklarından biri bugün diğeri gelecekse, ötekisi de geçmiş olmalıdır. İnsan merkezli bir yerel yönetim düşünülüyorsa, mutlaka geçmiş kültürel miras göz önüne alınmalıdır.
Bu kenti yönetmeye aday olacakların vaatlerini yakında okuyacağız. Bu kentin kültürel yaşamına bugüne kadar ne katmışlar veya ne katmayı taahhüt ediyorlar hep birlikte tartacağız.
Edirne, kültürel mirasın üzerine inşa edilecek yeni AVM'lerle, kulelerle, çarpık imar faaliyetleriyle yol almamalıdır. Tarım alanlarının yağmalandığı, yeşil alanların birilerine peşkeş çekildiği, 25 Kasım Stadyumu'nun AVM'ye dönüşmesine yeşil ışık yakan, kent halkına ait gayrı menkullerin birilerine yok pahasına satıldığı, gerçek anlamda kurumsallaşamamış bir yerel yönetim anlayışı ile ne yapılabilir?
500 yıllık Selimiye'nin gölgesindeki Tarihi Belediye Başkanlığı'nda ne çok yönetici gelip geçmiştir. Acaba başkanlardan kaçı bu kentte bugün sevgi, saygı ile anılıyor?
UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası ilan ettiği bir değeri yeteri kadar sahiplenmeyen, sürekli merkezi yönetimle el birliği yaparak silüetini bozan bir anlayışın, Edirne gibi tarihi bir kentte yeri olmamalıdır.
Sormazlar mı ki, eleştirdiğiniz merkezi yönetim anlayışından sizin ne farkınız var diye? Farkınız sadece seçime girdiğiniz parti tabelalarınız mı? Yoksa ülkenin doğruları bunlar da biz mi farkında değiliz.
Değiştirin değişsin…
Değişin mutlak görünen yıkılsın…