Sekiz kitap tanıttık. Düşündük. Kendi kızlarımın yazdıklarını unutmuşuz. İki kızımın yazdığı (şimdilik) Matematik.
Olsun.
Bu yazımızda önce (yazdıklarımızdan özetle) ön bilgi. Bilim, Matematik, Felsefe ne? Ne? , Nasıl? , Neden? sorularının en genelde yanıtları. Ayrımı nasıl? Öncelikle konuları değişik. Bilim ve Matematiğin konusu doğa, felsefenin toplum ve insan. Sonra yöntemlerinde ayrılıyorlar. Matematik yalnızca simgesel (1, x, dx, N, d, dz...), bilim becerebildiğince simgesel yani dili matematik, felsefe sözel.
Genellemede soyutlama ve basitleştirme var. Biz de yukarıdaki betimleme tanımlamaları çok genelde yaptık, basitleştirirken aşırıya kaçtık. Şimdi biraz daha dikkatli gözlemleyelim.
(Bilim dallarının ayrımını, birbirine girişimlerini okura bırakarak diyoruz ki) Fizik tümüyle simgesel (m, F, r, v, a, Q, V, A...) dili matematik, kimyada matematik daha basit ölçekte, biyoloji çoğunlukla sözel, betimsel, bağıntılar ve çıkarımlar bile, coğrafyada böyle...
Matematik en genel bilim dalı. Soyutlama o denli ileri ki sanki doğayla ilişkisi yok gibi. (Ama unutmayalım, 1 ayırt etmenin, sayma benzetmenin, x değişimin... soyutlaması.)
Felsefe sözel. Çünkü toplum ve insan o denli karmaşık ki bağıntılarını soyutlayıp simgeselleştirme olanaksız. (En azından şimdilik.) Sosyoloji ve psikoloji de (burjuvazinin boş yorumlarından temizlenince) felsefe içinde ele alınabilir.
Tarih (bizce) ne bilim, ne felsefe. Önce genel değil, sonra (belgeleme değilse) nesnel olamaz.
Biz (uzun süreli çalışmalarımızda) matematiğin dışına çıkmıyoruz. Toplumsal savaş alanımızı bile matematikle sınırlamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın, gençlerimizin eğitiminde (öğrenim konularının sıralamasında) matematiği müzik, beden eğitimi, el işleri ve resim, edebiyat, tarih, coğrafya... dan sonra koysak da.
Sağlıcakla,