L. Yablonski’nin,
“Sosyal demokrasi demokratik süreçleri kullanan ama bir sosyalist toplumunkine benzer bazı niteliklere sahip bir yönetim” tanımını kavrayamıyoruz.
(1) Ülkemizi örnek alarak “demokratik süreçler”i somutlaştırmaya çalışalım. Diyelim ki sosyal demokrat bir parti veya birlik yönetime geldi.
Bu sosyal demokrat parti veya birlik “demokratik süreçler”i kullanarak eski yönetimin geçmediğimiz, geçmeyeceğimiz köprülerine; gitmediğimiz, gitmeyeceğimiz hastanelerine; görmediğimiz, görmeyeceğimiz hava meydanlarına dolar hesaplarıyla borç ödememizi nasıl kaldıracak?
Bu sosyal demokrat parti veya birlik “demokratik süreçler”i kullanarak eski yönetimin atadığı ve kendinin liyakatsizliğinden hatta emirleri aynen yerine getirişinden yakındığı yöneticileri, hakimleri, savcıları nasıl görevden alacak?
Bu sosyal demokrat parti veya birlik “demokratik süreçler”i kullanarak eski yönetimin dernekleri, tarikatları, özel örgütlenmeleriyle eski yönetimin kurduğu düzeni nasıl değiştirecek?
Bu sosyal demokrat parti veya birlik “demokratik süreçler”i kullanarak eski yönetimin her kuruma özel yöntemlerle yerleştirdiği elemanları nasıl belirleyecek, nasıl ayıklayacak?
Bu sosyal demokrat parti veya birlik “demokratik süreçler”i kullanarak büyük kitleleri yoksullaştırmak ve yolsuzluklarla suçladığı “tek adam rejimi” veya “şahsım cumhuriyeti” diye adlandırdığı eski yönetimden nasıl hesap soracak? Özetle demokratik evrimle devrim nasıl olacak?
(2) Yablonski, “Sosyal demokrasi sosyalist toplumunkine benzer bazı niteliklere sahip” açıklamasında “benzer” ve “bazı” sözcüklerini kullanarak “Ne olduğunu ben de bilmiyorum” demiş olmuyor mu? Yablonski’yi ciddiye almayabiliriz ama,
(3) Britannica’nın “Sosyal demokrasi toplumun kapitalizmden sosyalizme belirlenmiş politik süreçlerle ve barışçıl evrimsel bir dönüşümle geçebileceğini savunan politik ideoloji” tanımında da benzer nitelikler görüyoruz: “Benzer” ve “bazı”nın yerini “belirlenmiş” almış. “Kim belirlemiş?”, “Nasıl belirlemiş?” yanıtsız.
Cambridge İngilizce sözlüğün tanımlaması daha kısa, daha açık: “Sosyal demokrasi toplumun kapitalizmden sosyalizme aşama aşama ve barışçıl bir yolla dönüşebileceği inancı.” Önce “aşama aşama” yani bu aşamaların süresini uzatır, sayısını arttırırsan kapitalizm sürer gider.
Zaten sosyal demokrasi bir “inanç”mış. İsteyen istediğine istediği gibi inanır. İnancın gerçekle bağının olması zorunlu değil.
Yazımızı öğrendiklerimizden çıkarımımızla bitirelim:
“Sosyal demokrasi de (sol-merkez-sağ gibi) kavramsal karşılığı olmayan bir deyim. Sosyal demokrasiyi savunursun, karşındakileri şu veya bununla suçlarsın ama ülkene özgü kapitalizm sürer gider. Hele bir de kendin kapitalizmin yükünü taşıyan, acısını çekenlerden değilsen, nimetinden pay alanlardansan, ...
Sağlıcakla,