Geçen haftalarda üzücü bir olay oldu. Selimiye Camisi'nin arka tarafında  küçük bir mezarlık vardır,  mezarlığın karşısında Alman mimari üslubu ile yapılmış 140 yıllık iki katlı ahşap yüksek görkemli bir bina vardı. Müftülük dairesi olarak kullanılmaktaydı, 20-01-2021 tarihinde bilinmeyen bir nedenle yanarak kül oldu.

Bu binada kırklı yıllarda ipek böcekçiliği ve arıcılık kursları verilirdi, halk arasında -- Koza Mektebi - - diye anılırdı. 
Bina müftülük dairesi olarak kullanıyordu, binaya Tapu Dairesi gibi fazla giren çıkan olmuyordu, böyle bir yangın neden olabilir? 
Binada haliyle su, elektrik, doğal gaz olduğu biliniyor. Yangının başladığı anın gece saat 3 civarı olduğu olduğu söyleniyor. Dışarıdan sabotaj ihtimali çok zayıf ihtimal, bir ihtimal doğal gaz borularda gazın sıkışarak patlama şeklinde yangına neden olabiliyor. Bir olabilirlikte elektrikli ısıtıcılarla birlikte başka elektrikli cihazların çalıştırılması sonucu elektrik devresine fazla akım çekmesi sonucu yangın çıkabilir. Bir uzak ihtimalde çay, kahve yapmak amacı ile ocağın yere düşmesi sonucu yangına neden olabilir, bunlar hep ihtimaldir.
Ama öyle, ama böyle o muhitin simgesi olan orijinal 140 yıllık bir yapı yok olup gitmiştir, tek tesellimiz Sayın Valimizin ayni yere ayni tip bir bina yapılacaktır beyanatı. Böyle bir bina yapılır mı bunu bilemeyiz, 68 yıl önce yok olan Saat Kulemiz bir çok kere yapılacak denmesine rağmen bu güne kadar yapılamamıştır, inşallah koza mektebi saat kulesine benzemez. 
Sahi, ne isterler bu ahşap yapılardan, mahallemizde ahşap yapılardan pek çok vardı kala kala benim evimle birlikte üç yapı ancak kaldı. Bizden sonraki torunlarımıza bir şey bırakamayacağız, yalnız Edirne mi birkaç vilayet hariç diğer vilayetlerde böyle, nereye götürülüyor Türkiye. İtalya gibi bir ülke eski yapıları yüzünden dünyanın turistini çekiyor, niye bu yapıları yaşatamıyoruz, bu kadar lakayıt olmamalıyız. Taş yapılarımız, köprülerimiz, camilerimiz, havramız çok güzel onarılıyor, bu yapılar yaşatılabiliyor, neden ahşap yapılar üvey evlat muamelesi görüyor, niye bunlarla ilgilenilmiyor, bunlarda değerlerimiz değil mi? 
Ahşap yapıları korumanın yolu, ahşap yapılar on yılda bir elden geçirilmeli, ahşap yapılara doğalgaz sokulmamalı, elektrik tesisatı eski ise yenilenmeli, tesisat yılda bir kere ehliyetli bir elektrikçi tarafından elden geçirilmeli, bilhassa resmi yapılar ahşap, kagir, taş yapı olsun, elektrik, gaz, su tesisatı muhakkak yılda bir kere elden geçirilmeli, ancak bu yapıları böyle yaşatabiliriz  
Ahşap yapılardaki, elektrikli cihazları tek tek kullanılmalı, bir kaçı birden kullanılırsa fazla akım çeker ve yangına neden olur, evlerdeki bir çok yangınlar elektrik kontağından çıkmaktadır . 
Ahşap yapıları korumanın bir çaresi de, ev sahipleri ilgilenmiyorsa vilayet yahut belediye ev sahipleri ile görüşüp bu binalarını Vilayet Çevre Vakfına satışını sağlamalıdır, Çevre Vakfı yavaşta olsa bu binaları koruyor. 
Ahşap binaların yaşatılacağı, Koza Mektebinin aynisinin bir an önce yapılacağı umuduyla . . .