İklim değişikliği.
Doğal afette son fatura Edirne'ye çıktı.
Gök gürültüsü, fırtına, dolu, sağanak.
Hepsini aynı anda yaşadık.
Öyle bir hava ki, bi' kar yağmadığı kaldı!
**
Büyük geçmiş olsun.
En büyük teselli elbette can kaybı olmaması..
**
Hobi bahçem var.
Koca koca ağaçlar kökünden söküldü, benim domates, biber fidem nasıl dayansın ki?
Komşu bahçede duvar kenarındaki incir ağacının yarısı bizim bahçeye devrildi.
Üzerinde yeni yeni olgunlaşmaya başlayan meyveleri heba olup gitti.
Bizimki hobi!
Peki, çiftçi ne yapsın?
Her şeyini tarlasında hasat edeceği ürüne bağlamış.
Zaten perişandı, şimdi mahvoldu…
**
Günümüzde iklim değişikliğini dibine kadar yaşıyoruz.
Edirne ağırlıklı olarak kara iklimi.
Kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak!
Ya şimdi?
Yazları bol yağış ve sıcak.
Tablo ülke genelinde de aynı.
Günlerce yağmur, bu yüzden ciddi derecede sel baskını.
Uzmanlar buna İngilizce bir terim olan 'downburst' diyor.
Aşağıda yaşanan hava patlaması anlamına geliyor.
Çok sıcak ve çok soğuk hava kütlesinin çarpışması sonucu ortaya çıkıyor.
Fırtına aşağıdan estiği için kırılanlar bir kenara ağaçları kökünden söküyor.
Nitekim aynen öyle oldu!
**
Dünya'nın en sıcak dönemi son 22 yılda yaşanmış.
Üstelik, 2019 yazında kuzey yarımkürede "bütün zamanların en yüksek sıcaklığı" rekoru kırılmış.
Kuzey Buz Denizi'nde 2050 gibi yakın bir tarihte eser kalmayacağı belirtiliyor.
Uzmanlar çare olarak, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve ormansızlaşmanın önlenmesi gibi üç önemli hususun üzerinde bulunuyor..
**
Edirne İdare Mahkemesi, Saros FSRU 1. ÇED olumlu kararını hukuka uyarlık bulunmadığından oy birliği ile iptal etti.
Davacılar, geçen hafta Salı günü Keşan Kaymakamlığı'na başvurarak Edirne İdare Mahkemesi'nin iptal kararının ivedilikle uygulanmasını talep etti.
Peki durdu mu / durduruldu mu derseniz?
Maalesef!
Durmak yok projeye devam!
**
ÇED Olumlu kararının iptali için Saros Gönüllüleri Dayanışması tarafından Edirne İdare Mahkemesi'ne açılan davada bilirkişi heyetince hazırlanan raporda söz konusu projenin inşaat, ziraat, jeoloji, hidrojeoloji, biyoloji ve orman bilimlerine birçok yönden aykırı olduğu kaydediliyor.
Sadece bu cennet köşe değil.
Doğanın dengesinin her yerde, her geçen gün daha da bozulduğuna tanık oluyoruz.
Binlerce ağaç kesiliyor.
Dere yatağına beton atıldığını dahi gördük..
Geçen hafta burada yazdığımı bi' daha yazayım
En verimli arazilere, çayırlara, meralara yok OSB, yok taşocağı, yok bilmem ne!
Ha gayret, biraz daha bozalım.
Kar yağana kadar devam!