İkinci Dünya Savaşı'nda 2 Ağustos'ta Polonya'daki Auschwitz kampında öldürülen 4 bin 300 Romanın anısına Edirne'de Tunca ve Meriç nehirlerine çiçekler bırakılarak, soykırım lanetlendi.
Eski 'Demir Perde' ülkesi Polonya'ya bir kez gittim.
1998'in başlarıydı, bir hafta süreyle kaldım.
Krakow kentinin Oswiecim kasabasındaki Auschwitz toplama kampını da gezdim.
Alman Parlamentosu 2016 yılında Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayan haksız bir karar almıştı.
Bunun üzerine bu köşede “Auschwitz”i yazmıştım.
Tunca ve Meriç'teki bu iki anma programı Nazi dehşetinin sembolü olarak kurulan o toplama kampına beni bir kez daha götürdü.
**
Auschwitz.
Hitler'in SS'leri tarafından 1940 - 1945 yılları arasında çoğu Yahudi yaklaşık 1,5 milyon kişi burada öldürüldü.
Auschwitz'e özgürlük 27 Ocak 1945 tarihinde Kızılordu eliyle geldi.
Polonya Parlamentosu, onca insanın kobay olarak kullanıldığı bu Nazi kampını tüm dünyaya örnek olması amacıyla 1947 yılında müze haline dönüştürdü.
**
Ana giriş kapısında “Çalışmak seni özgür kılar” yazılı kampta sanki dumanlar hala tütüyordu.
Öldürülen onca insanın eşyaları, giysiler…
Ayakkabılar, bebek patikleri…
Odalar dolusu tutam tutam saçlar…
Balık istifi koğuşlar…
İdam sehpaları…
Her türlü işkence aletleri…
İnsanların diri diri yakıldığı fırınlar…
Gaz odaları...
Duvarlarda o günden geriye kalan sabun yapılan, kobay olarak kullanılan binlerce insan fotoğrafı…
**
Günde 20 bin kişinin öldürüldüğü kampın çeşitli yerlerinde asılı levhalarda şu bilgilere yer veriliyor:
“2. Dünya Savaşı sırasında ençok tanınan Nazi Ölüm Kampı Auschwitz.
1940 - 1945 yılları arasında Naziler tarafından burada yaklaşık 1 milyon 500 bin insan katledildi.
Bunların çoğu genellikle işgal altındaki Avrupa ülkelerinden getirilen Yahudilerle Polonyalılar, Çingeneler, Sovyet savaş esirleri ve diğer insanları içeriyordu.
Savaş yılları sonuna doğru Naziler, bütün katliamların ve insanlar üzerindeki zeka deneme araştırmalarının izlerini yok etmeye çalıştılar.
Mahkumları Rzesvy kasabasına taşımaya başladılar.
Ancak, 27 Ocak 1945 tarihinde Kızılordu, Oswiecim'e girerek Naziler'in zaman yetersizliğinden öldüremedikleri ve başka yerlere nakledemedikleri mahkumları kurtardı.”
**
İbreti alem için Auschwitz yaklaşık 74 yıldır müze.
Herkese ders olsun diye!
Kulaklara küpe olsun diye!
Diye, ama?
Dünyanın gözü önünde soykırımlar bitmek bilmiyor…
Daha dün Hocalı, Yezidi, Bosna, Arakan…
Bugün Uygur Türkleri…
Gözümün önünde yine “it”ler'in insanları diri diri yaktığı Polonya'daki o eseri…
Lanet olsun!