“Yakınlarımızda ormanlık alanlar içindeki olası orman yangınlarına karşı oluşturulan orman yollarını orman araçlarından çok denize girilmesi yasak olan yerlerde denize girmek için yazlıkçılar kullanıyor daha çok. Tamamına yakını da 34 plakalar. Her sezon başında iş makineleriyle düzleştirilen bu yollarda 34 plakalar adeta ralliye çıkmışçasına hız yapıyorlar. Orman yoğun bir toz bulutu içinde kalması yetmiyormuş gibi yürüyüşe çıkanları da çıktıklarına pişman ediyor. Orman Müdürlüğü’nün Enez ve civarında ormanlar içindeki bu yasağa uymayanlara karşı dikkatini çekmek isteriz. Olası bir yangın bu kuralsızlardan çıkacaktır yine biline.”
Yukarıdaki paragraf 10 Ağustos 2021 yani iki hafta önce Hudut gazetesindeki “Enez’den” isimli yazımdan. Uyarmıştık yangın çıkacak diye.

Ve olan oldu yangın çıktı, ciğerlerimiz yandı adeta. 50 dönümün üzerinde bir alan ve 4 yıllık çam fidanları adeta çıra gibi yangına teslim oldular.
Ormanda gezintiye çıkan bir ATV aracının plastik aksamlarından başlayan yangın önce ATV aracını yakıp, sonra da ormana sıçrayarak yangına neden oldu.
ATV aracının muayenesinin olmadığı bilgisini de aldık jandarmadan.
Orman Genel Müdürlüğü anında yangın söndürme araçları ve iki helikopterle müdahale etti. Yakın çevrede yaşayan yazlıkçılar elleriyle destek vermeye çalışmaları, bir baba oğlun birlikte ellerinde yaş meşe parçalarıyla yangına müdahale etmeleri çok etkileyiciydi. Orman yangını iki saat gibi bir zaman içinde kontrol altına alındı. Ama soğutma çalışmaları akşam saatlerine kadar sürdüğü gibi Orman İşletme Müdürlüğü’nün geçici işçileri tarafından ertesi günün ortalarına kadar orman içinde yanmaya devam eden alanlara sürekli müdahalelerde bulunuldu.
Bu yangının çıktığı yerde her gün düzenli olarak yürüyüş yapıyorum. Sabah olup da yanan bölgeye doğru kontrole gittiğimde gördüğüm orman işçilerinin halen orman içinde olası yerlere müdahale ettikleri şeklindeydi. Yanan yerlere girince gördüklerime inanamadım. Yanan onlarca çam ağacına karşın ormanın içlerinde, kenarlarında nasılsa vahşi budamadan kurtulabilmiş veya sonradan ortaya çıkmış meşe ağaçlarının hiçbir tanesinin bile yanmadığıydı. Çam ağaçları çıra gibi yanarken meşe ağaçları yanmamış yaşamaya devam ediyorlardı. Bu da bize Orman Genel Müdürlüğü’nün büyük bir hata içinde olduğunu gösteriyor.
Binlerce yıldır o bölgede hayatta olan ve halen iki yüz yaşının üzerine “Anıt Ağaç” olarak tescillenen “Tüylü Meşe lerin olduğu bölgeye bu meşe ormanlarını keserek yerine çam ormanı dikenlerin nasıl bir hata veya aymazlık içinde hareket ettiklerini düşünüyoruz da ülkemize resmen ihanet ettiklerini görebiliyoruz.
Yaz döneminde bu orman yollarını her gün yüzlerce araç denize gitmek ve gezinti yapmak için kullanıyorlar. Her yer kurumuş durumda, bir kıvılcım yeter yangın çıkması için.
Yasaları tam bilemiyorum ama Orman Genel Müdürlüğü ormanların içinde hiç olmazsa yaz döneminde ulaşıma kapatmalı. Yazlıkçılar özel araçlarıyla ormanın en ücra köşelerine kadar sokuluyorlar, yasak olan, olmayan her yerde denize girmek için. Bu yazlıkçıları denetleyen, onlara bir dur diyeni görmüyoruz artık o bölgede.
Eğer bu yollar özel araçlara kapanmazsa bundan sonraki günlerde ve yıllarda bu orman yangınlarının ne yazık ki artarak devam ettiğini göreceğiz.