11 Eylül olduğunda Pekin yolcusuyduk… Bir arkadaş duydunuz mu İkiz Kulelere saldırı düzenlenmiş, patlama olmuş dedi… Tabii o zaman bugünkü gibi “muhteşem” bilgi kaynağı tivitırlar falan yok ki hemen Dünyayı Yöneten 10 Gizli Ailenin yaptığı saldırıyı çözüverelim…
Aralarında fantezi dünyası en gelişmiş olan bendim sanırım; uçak çarpmışsa bir Cesna'ya c-4 (buna yapışkanlı patlayıcı demişler geçen bir dostum bahsetmişti bir hayli gülüştük) yükleyerek yapmışlardır terör saldırısıdır demiştim… Evet bir terör saldırısı olduğu ortaya çıktı ama kaçırılan yolcu uçaklarıyla yapılan bir terör saldırısıydı ki o tarihe kadar kimsenin aklına bile getirmediği bir yöntemdi. O tarihten sonra da uçak yolculukları akıllara sığmayacak güvenlik önlemleri ile yapılmaya başlandı zaten.
Bu saldırının ardından da şimdi Kovid bahane edilerek yapıldığı gibi yeni dünya düzeni neşriyatı hız kazandı… Sanırım uluslararası politika çalışmanın en sakil hali: bir olayın önüne yeni dünya düzeni diye ekleyerek ideolojik sanrıların neden gerçekleşmediğini açıklama biçimi olsa gerek. SSCB yıkıldı yeni dünya düzeni, 11 Eylül oldu yeni dünya düzeni, kovid çıktı yeni dünya düzeni… Yeni dünya düzeni düzenli aralıklarla ziyarete geliyor ve her gelişinde de bir başka imajla karşımıza çıkıyor…
Düzen ifadesi elbette bu kadar basite indirgenerek incelenecek bir kavram olmadığı gibi on senede bir değişebilecek bir şey de değil…
Bu saldırılar neticesinde dönemin ABD Başkanı George W. Bush ya bizimlesiniz ya da onlarla diyerek teröre karşı savaşı başlattı. Bu süreç içerisinde Rusya Federasyonu da güvenlik ile ilgili sorunlarını ABD'nin yaklaşımından destek alarak düzenledi ve geliştirdi. Özellikle Kafkaslarda yaptığı operasyonlarla da elini hayli güçlendirdi. Güvenlik ortak çıkarında ABD ve Rusya Federasyonu'nun benzeri işleri yaptığını gördük hep birlikte. Rusya, ABD ile kıyaslandığında kapasitesi daha düşük seviyede olduğu için aynı olaydan biraz daha dar bir coğrafyada faydalandı sadece…
Olayların üzerinden yirmi yıl geçti… Şimdi o dönem yeni dünya düzeni diye yazanların ya da konuşanların yine aynı büyük devletler bağlamında başka olayları dikkate alarak yeni dünya düzeni diye bir şeyler anlattığını görmek mümkün. Nedeni şu; II. Dünya Savaşı sonrasında kurulan ve kurumsallaşma bağlamında da belli bir etki oluşturan yeni dünya düzeninde bir değişiklik olmadı. Sadece uluslararası politikayı ampirik gözlemle bir devlete gidip orada bir müddet belli ve kısıtlı odaklarla yaşamak yahut tarihte olan bir şeyin yeniden aynıyla olacağı görüşüyle ele almak sanan görüşler sistemik yapıyı fark edememiş durumda.
Haftaya görüşmek dileğiyle memleketimin güzel insanları…