Domuzu ilk kez çocuk iken Yunanistan'da görmüştüm.
Öyle turist falan değiliz.
Edirne Sirkeci treni, Karaağaç'tan hareket ettikten bir süre sonra Yunanistan topraklarına giriyor ve Pityon İstasyonu'nda duruyordu.
Ardından Meriç Nehri üzerinden yeniden Türk topraklarına geçerek Uzunköprü Garı'na ulaşıp, yoluna devam ediyordu.
50 yıl kadar oldu.
Kapıkule Sirkeci demiryolu hattı yapılınca o güzergah tarihe karıştı…
Pasaportsuz Yunanistan seyahati de böylelikle sona ermiş oldu…
**
O zamanın lokomotifi Edirne'den Sirkeci'ye kaç saatte gidiyordu bilemiyorum ama bugün Edirne Ayşekadın Garı Halkalı hemen hemen 4 saat sürüyor.
Ayşekadın'dan sabah 08.17'de hareket eden tren 12.11'de yaklaşık 210 kilometre uzaklıktaki İstanbul Halkalı'da…
Yani, saatte 50 km. sürat…
Bu devirde!
**
Vatandaş ne yapsın?
Otobüs yolculuğu aşırı pahalı..
Araban da yoksa yani durumun iyi değilse geriye kalan seçenek hızsız tren!.
Neden?
Edirne Halkalı tam bilet 55 lira..
İndirimler de var…
13-26 yaş ve 60-65 yaş arası yüzde 15 indirimden faydalanabiliyor: 47 lira
Eğer 65 yaş üstüyseniz, çocuğunuz da 7-12 yaş arası ise yüzde 50 indirim: 28 lira.
Zamanın ne önemi var ki!
Gel de binme!
Bu yüzden yoğunluğu son bayram tatilinde bir kez daha gözlemledik…
Kuyruk, izdiham…
**
Şimdi bir soru:
Mevcut tren Kapıkule Halkalı arasında kaç istasyonda duruyor?
Yanıt 20, yazıyla yirmi!
Sayalım: Kapıkule, Edirne Şehir, Edirne Gar, Şerbettar, Bahçıvanova, Pehlivanköy, Alpullu, Lüleburgaz, Kayabeyli, Seyitler, Muratlı, Çorlu, Velimeşe, Çerkezköy, Sinekli, Kurfallı, Kabakça, Çatalca, Ispartakule, Halkalı.
20 yerde dur kalktan insana gına geliyor…
Ne demiştik, “Vatandaş ne yapsın?” yine de biniyor..
Küçücük yerlerde dursa da elbette vatandaşa hizmet için, bu noktada sıkıntı yok…
O yine devam etsin…
Peki, ek sefer konulsa, sadece Lüleburgaz,Çorlu ve Çerkezköy'de dursa..
Mesela, hızlı tren devreye girince öyle olacak.
Bizim hızsız tren yolculuğu da bu sayede sanırım önemli ölçüde azalabilir!
**
Bunlar hem teknik, hem ekonomik işler.
Bir de böyle komik durumlar var.
Trenin aynı kompartımanında genç bir kız, yaşlı bir kadın, bir siyasetçi, bir de üniversite mezunu işsiz genç yolculuk ediyor.
Tren tünele girip kompartıman karardığında önce öpücük, ardından bir de tokat sesi duyulur.
Tren tünelden çıktıktan sonra herkes birbirini süzmeye başlar..
Yaşlı kadın kendi kendine "Helal olsun kıza ya. Nasıl yapıştırdı tokadı herife!" diye mırıldanır.
Genç kız, “Hıyar adam, bu yaşlı kadında ne buldu da öpmeye kalkmış. İyi oldu tokadı yedi” diye düşünür.
Siyasetçi ise, “Ulan, eleman genç kızı öptü, tokadı ben yedim” diye kendini yer.
Adamı gözleri bir yerden ısıran üniversite mezunu işsiz de içinden şöyle söylenir:
“Ha bire atıp tutuyorsunuz. İş yok iş! Elimi öpüp, tokadı nasıl da yapıştırdım ama!”