Tarih öğrenilmeli mi? Evet. Neden? Bugünün ilkelerini dünün örneklerinden türetmek için. Ama hemen yeni sorular: Hangi tarih? Nasıl öğrenilmeli?
İki tarih söz konusu:
(1) Yönetenlerin tarihi: Savaşlar, fütuhatlar, antlaşmalar, hükümranlık, saray kültürü, tasarrufu olmayan itibar...
(2) Halkın (Atatürk’ün terimiyle sahib-i asli’nin) tarihi: Sömürü, diyardan diyara sevk, yönetime karşı isyanlar, devrimler, kendi içinde acı ve sevinç...
Örneğin Atatürk Osmanlının en parlak dönemini nasıl anlatıyor?
Osmanlı tarihinde bütün gayretler, bütün mesai, milletin ordusu, âmâli ve ihtiyacatı hakikîyesi noktai nazarından değil belki şunun bunun âmâli mahsusasını, ihtirasatını tatmin noktai nazarından vukubulmuştur. Mesela Fatih İstanbul’u zaptettikten sonra yani Selçuk saltanat ile şarki Roma İmparatorluğu’nu da zaptederek azametli bir saltanat kurmak istedi. Böyle vâsi bir emel takibeyledi. Böyle bir emeli takip ve tatbik edebilmek için bütün milleti, unsuru asliyi arkasından bu hedefe doğru sevketti. Mesela Yavuz Sultan Selim Fatih’in açtığı garp cephesini tespit etmekle beraber bütün Asya’yı birleştirerek büyük bir islam imparatorluğu vücuda getirmek üzere böyle bir mesleki siyasi takip etti. Unsuru asliyi bunun arkasından dolaştırdı. Kanuni Süleyman her iki cepheyi azami derecede tevsi etmek, bütün Bahri Sefidi bir Osmanlı havuzu haline getirmek, Hindistan üzerinde nüfuzunu tesis eylemek gibi çok azametli şahane bir siyaset takip etti. Bu siyasetin tatbiki için unsuru asliyi kullandı... Söylev ve Demeçler II.1959. Sayfa 101.
Yine Atatürk aynı dönemde halkın durumu için ne söylüyor?
Yedi asırdan beri cihanın muhtelif aktarına sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima tahkir ve tezlil ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakârlık ve ihsanlarına karşı nankörlük, küstahlık, cabbarlıkla Uşak menzilesine indirmek istediğimiz bu sahib-i aslinin huzurunda bugün kemali hicap ve ihtiramla vaz’ı hakikimizi alalım. Söylev Demeçler I. 1961. Sayfa 225
Millî Eğitim Bakanlığımız çocuklarımızın hangi tarihi öğrenmesini istiyor, tarihi nasıl öğrenmesini istiyor? Bu sorunun yanıtını LGS 2022 İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük sorularını irdeleyerek verelim.
(1) Hiç bilgi edinmeden de on sorunun tümü doğru yanıtlanabilir. Çünkü yanıt sorunun mantıksal sonucu.
(2) Dört soru savaş ve antlaşmalar. Üç soru Atatürk’ün söyledikleri. (Ama “Nerede söylemiş, ne zaman söylemiş?” araştırdık, bulamadık. Ayrıca Edirne’mizde iki yerde Atatürk büstünün kaidesinde Vahdettin’in söylediği, Atatürk’ün karşı çıktığı sözlerin Atatürk’e mal edildiğini biliyoruz. Bak-Söylev ve Demeçler I. 1961. Sayfa 201) Birer soru, devrimler, yönetim ilkeleri, halkın desteği.
(3) Diyelim ki bugünkü yönetimimiz devrimlere de, Atatürk’e de karşı. (Atatürk’ün sözleri diye verilenler bugün söylenenlere koşut.) Bugün “Devrimlerden yanayım. Atatürk’ün izindeyim” diyen aydınlarımız ne yapıyor?
Örneğin Atatürk,
Siyasi cidallerin çoğu bisûldür. Fakat içtimai mesai her vakit için müsmirdir. Bizim münevverler buna çalışmalı. Neden Anadolu’ya gelip uğraşmazlar? Neden milletle doğrudan doğruya temasta bulunmazlar? Memleketi gezmeli, milleti tanımalı. Eksiği nedir görüp göstermeli. Milleti sevmek böyle olur. Yoksa lafla muhabbet fayda vermez.
demiş. Söylev ve Demeçler III. 1961. Sayfa 10-Atatürk’ün izinde olduğunu söyleyen aydınlarımız bu sözü biliyor mu, bu söze uyuyor mu? ...
Sağlıcakla,