Deprem kestirim (prediction) ve öngörülerine (forecasting) yazılan ve söylenenlerden bir derleme ile başlayalım. (İsim yazmadan, parça parça aynen alıntılayarak).
“Mega depremler olduktan sonra diğer plakaya muazzam bir güç biniyor... Görünmeyene inanıyorsanız başkalarının görmediklerini görürsünüz diyor bir yazar. Gerçekten de öyledir... Karıncaların fenomen seviyelerindeki artış, onların anomali olarak toplanmaları, koloni halinde dağılmaları, o aşırı tepkimede ölmelerine neden oluyor. O da deprem öncesinde ortaya çıkan bu hegomanyetik dalgaların karıncalar üzerinde nasıl bir değişim uyguladığını görmek istedim... Ben bunlarla ilgili tezler de hazırladım. Makaleler de hazırladım. Koç üniversitesindeki... hocaya da götürdüm. Tabii bazı şeylere insanları inandırmak, kabullenmek çok zor... Hayvanlar benim için çok önemli parametre... Yeri geldi 48 saat önce, yeri geldi en son ATV haberde çıktığı zaman, son 2 saat kala, 5 gün önce dedim ama son iki saat önceden Marmara açıklarında 4,7 büyüklüğünde bir deprem olacağını ama Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’da daha büyük bir deprem olacağını söylemiştim 11 gün önce...”
“Sıcaklıkla deprem arasında bir ilişki var diyoruz... Ama (bulutları) şu şekilde oynattığımızda depremlerin basıncından dolayı bulutların koridorunu ve şiddet akımını göstermektedir... Güney Amerika kıtasında bir bulutun çıkışı... Afrika üzerinden Akdeniz’e gelmesi gözüküyor. Şu anda ben oynatıyorum bunu, oynattığım zaman siz de dikkat edin, burada bir çıkış var, bu çıkışı görüyorsunuz şu anda. Bu çıkışı gördüğünüz zaman bulut Akdeniz’e kadar uzanıyor, fakat Akdeniz’e girmiyor. Neden Akdeniz’e girmiyor? Çünkü orada bir deprem var diyor... 600 000 fotoğrafı inceledikten sonra biz bu görüşü benimsedik ve burada kurallarını yazdık... Avrupa kıtası hava tahmini kızılötesi sütçü bulutları ile deprem tahmini... Bulutlar depremi ifade etmiyor diyenler mutlaka ve mutlaka bilgi cahilidir... Benim konsantrem olursa yanılma payım sıfır olur... Büyük depremleri yakalamak çok zor bir olay. Ben genellikle 5 in altında ve 5 seviyesinde olan depremlerle ilişkisini anlatıyorum. Daha büyük seviyedeki depremler yani büyüklüğü arttıkça işaretleri de çok değişiyor ve karmaşık bir yapı oluşturuyor. O yapıda karıncaları kullanıyorum... (Bulutlar) depremi büyük olan yerlerden kaçarlar. Bunu geçiren ne? Depremlerin deko tespiti. Deprem kuvveti organize sistemi diyoruz biz buna... Ben dairemi satıp bir meteoroloji istasyonu kurdum. Bu meteoroloji istasyonunu kurarken de bir sensör tasarımı yaptım. Üç gün üst üste 100 rakamını verirse, karıncalarımız da ölürse İstanbul’da büyük deprem olacağını söyleyeceğiz... Bizi izleyen yardımseverlerimiz, yani üyelerimiz, şirketimiz var... İki tane bakanla yüz yüze görüşmem oldu...”
“Gezegenler arasında bir düzen vardır. Ben de bunun üzerine çalışmalar yapmaya başladım. Sonrasında spesifik gezegen dizilimlerinin deprem üzerindeki olası etkisini araştırdım. 19~21 Şubat arasında gezegenler arasında çok kritik bir geometri vardı. Ben de 21 Şubatta öngördüğümden biraz daha geç Ekvator’da 7,5-7,7 arası bir deprem meydana geldi. Martın ilk haftasının gezegen geometrisine bakınca yüksek ihtimalle dünyanın bir yerinde 6 veya 7 büyüklüğünde bir deprem olabilir. Ve bu deprem Türkiye’de de olabilir...”
“Sismik hareketlilerle sabit aksta oluşan tüm tutulmalar ki 1999 depreminde bunu Türkiye haritası üzerinde gördük. 4 tane ana gezegen sabit yani akrep, aslan, boğa ve kova aksındaydı ve yine ocak ayı itibariyle zaten boğa burcu özellikle Uranüs de orada hareket ediyor. Yani yeryüzünün o bereketli toprakları, aynı zamanda topraktaki hareketlilik bunlarla çok bağıntılı... Plüton gezegeninin kova burcuna geçişi ve Plüton’la birlikte tutulmaların olduğu 2026 yılı var benim aklımda. Benim de...”
“Bense 2000 yılından beri” (Adana’ya doğru dümdüz uzanan) “bu haritanın yanlış olduğunu... Bu haritayı değiştirdi ve MTA yeni harita yaptı ve hepsini çöpe attı... Maraş’ın güneyinde iki tane fay var. Biri Amik ovasından Pazarcık ve Türkali’den giden, öbürü tam tersi kuzeyden yani Doğanşehir’den Elbistan’a giden... bahsettiğimiz” (ilk hat) “Maraş depremi fayında üç tane deprem oldu. Bu 7,5 luk Gölbaşı’nın biraz üstünde... Arka arkaya 100 saniye içinde üç tane deprem oldu... Son depremde aslında Arap plakası kuzeye doğru geldi... Ve 7,8 metrelik atımlarla doğuya doğru kaydı...Buna karşılık Elbistan plakası batıya doğru gitti ve buradaki bu depremi yarattı... Bu benim duvardaki haritam... Ama nasıl çizdim bunu? Uydudan kaç defa aldık deprem fotoğraflarını... Fayları da araziden biliyoruz... Bunlar her yere fay dolduruyorlar. Aynı Marmara’da gördüğüm gibi... Palavralar üzerine toplum korkutuldu. 7,7 artı 7,5 i topla, 8 in biraz üstünde yapıyor. “
“USGS bu konuda ısrarla depremin” (Maraş depreminin) “7,8 olduğunu dayattı ve hangi nedenle bilmiyorum her iki kuruluş da depremin büyüklüğünü 7,7 ye çekti. Şimdi benzer bir olay Gölcük depreminde de olmuştu. Bizim gözlem evlerimiz 6,4 derken Amerika 7,5 de diretmişti. En sonunda bu depremin büyüklüğünün de 7,5 olduğunu anlamıştık. Bunun ana nedeni depremlerin doğru olarak büyüklükleri deprem odağından 500 km den daha uzak olan deprem ölçerlerle veya onların algılarını kullanarak elde edilen değerler en doğrusu... İlk depremden çıkan güç yaklaşık 335 atom bombasına denk geliyor. Çünkü 7,7 lik deprem 7,4 lük depremin 2,6 katı daha büyük. Kırığın batısında olan yani Kayseri’nin, Tunceli’nin, Konya’nın üzerinde olduğu bölümü aldı. Böyle 5m Akdeniz’e doğru kaktırdı... Toplam kırık boyu dünkü hesaplamalarıma göre 330 km. Burada bir Kahramanmaraş boğumu dediğimiz bir boğum var... Şimdi bu boğumda iki tane ana kırık var. İki tane de kıta-kıta çarpışması var. Ana kırıklardan bir tanesi Doğu Anadolu kırığı, bir tanesi de Ölüdeniz kırığı. Bunların hepsi hareket etti. Burada da önce 7,7 ile vurdu. Aslında depremin gerçek büyüklüğü 7,8, 7,9... Çünkü depremin yıkım gücü yani şiddeti 11...”
“Burada 500 yıldır çok ciddi bir deprem yok. Eğer Elâzığ kaydıysa bunun devamının gelmesi lazım. Yani Elazığ’da meydana gelen kayma hareketini burada karşılayacak başka bir şey yok. Faylar var. Bu faylar üzerinde hareket meydana gelmesi lazım. Burada Doğu Anadolu fayı var.” (Bak fay haritası.) “Burada Ölüdeniz fayı var. Burada da Adana havzası var. Şurada bir üçlü eklem var. Üç tane levha sınırı, üç levhanın bir araya geldiği nokta... Anadolu levhası, mini mini Adana bloğu, Arap levhası... Adana kuzey-güney daralıyor, doğu-batı açılıyor. Fuat Şaroğlu yıllar önce burada bir tane üçlü eklem yok, güneyde de bir tane var dedi. Hatay Graben” (çöküğü.) “Deprem nerede olabilir? Şimdi şurada görülen gayet açık ki Doğu Anadolu fayı tehdit altında olabilir. Ölüdeniz fayı bunun devamı tehdit altında olabilir. Bu nereye gidiyor? Adana havzasına. Dolayısıyla Adana tehdit altında olabilir.”
“Elâzığ depremi olduğu zaman işte sizlere de beyanat verdiğimde Elâzığ depremi Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu. Bu fay uyandı. Daha önce deprem üretmiyordu. Korkarım ki dedim 21. asırda bir seri deprem üreterek enerjisini boşaltacak dedim. Doğu Anadolu fayı Elâzığ yöresini kırdıktan sonra Maraş, Çelikhan ve Erkelek bölgesi ve Hatay tehdit haline geldi. Bundan sonra ben büyük depremlerin bu yörelerde olacağını düşünüyorum dedim. İlk deprem Ölüdeniz fayında, ikinci deprem de onun devamı Doğu Anadolu fayı bir kolu üzerinde oldu. Bu depremlerden sonra biz Hatay ve Adana yöresinin havzasının daha hassas hale geldiğini düşünüyoruz. Bizim endişe ettiğimiz yerler Bingöl-Karlıova’yla Karlıova-Bingöl arasında yani Doğu Anadolu fayının en kuzey-doğu ucunda... Bu Maraş fayından dolayı Hatay ve Adana havzası kesiminde dikkatli olmamız lazım.”
“Doğu Anadolu fayı üzerindeki 7,7 lik ilk büyük deprem kuzeydeki Anadolu levhası ve güneydeki Arap levhası arasındaki sınırda oldu. Burada yaklaşık 4m lik bir hareket, kayma gerçekleşti. Anadolu 4m batıya kaydı. Burada en çok hareket eden kısım 110 km olmak üzere 250 km lik bir hatta gerçekleşti. Bunlar yüzünden dibe doğru 20 m lik bir derinlik boyunca yaşandı. Burada son jeodezik hareketin büyüklüğüne baktığımızda... Yılda 6mm lik bir hareket söz konusu. Bu ne demek? Bahsettiğimiz 4m lik hareketi yapacak enerjiyi biriktirmesi için 500 yıl gerekmesi demek. Zaten baktığımızda 1513 civarında Pazarcık’ta bir deprem görüyoruz. Şimdi ikinciye geliyoruz. Elbistan ya da Ekinözü’ndeki ikinci deprem çok ilginç ve şaşırtıcı. 7,6 büyüklüğündeki bu deprem 10m lik bir harekete yol açtı. Bu çok ciddi bir kayma. Bu hareket çok büyük olmayan bir uzunlukta gerçekleşti. İlk deprem batıda başlayıp doğuya yayılmıştı. Oysa bu ikinci depremde merkezde başlayan kırılma aynı anda iki tarafa doğru yayıldı ve 10m lik kayma gerçekleşti. Depremin 10m lik böyle bir kaymaya yol açması için 5000 yıl gerekli. Dolayısıyla tamamen öngörülemez bir deprem...”
Düşsel veya öngörüsel atlaya atlaya alıntılarımızı burada bitirelim. İstanbul deprem beklentisini ve öğrendiklerimizden çıkarımlarımızı sonraya bırakalım.
Sağlıcakla,