CHP’de milletvekili aday adayı olup işin başından beri ön seçim isteyen Keşanlı eğitimci Mustafa Bezbaş ve uzun yıllardan beri CHP’de parti içi demokrasi konusunda mücadele veren Taban Hareketi, geçtiğimiz hafta sonunda bir basın açıklaması yaptılar.
Taban Hareketi adına Ergun Türkyılmaz konuştu.
Daha sonrasında Bezbaş da bir konuşma yaptı.
Hem konuşmalarını dinledim hem de her ikisiyle kulis yaptım.
İkisi de parti içinde demokrasi olmadığından bahsetti.
İkisi de partinin son seçimlerde sürekli oy kaybettiğini vurguladı.
İkisi de partinin belediyelerin etkisi altında olduğunu vurguladı.
İkisi de partide partililerin değil partiyi ele geçirmiş dar bir grubun etkili olduğunu vurguladı.
Vurguladıkları, eleştirdikleri çok şey var, yazacak o kadar yer yok.
Bunlara itirazı olan var mı?
Sanırım yok.
Evet, itiraz yok ama “Bu parti benim yüzümden oy kaybetti” diyen de yok.
“Evet, başarısızlıkta benim sorumluluğum var, ben hesap vereyim” diyen de yok.
Daha doğrusu parti de yok sanırım.
En ufak bir bilgi veya açıklama istediğinde il başkanı konuşamıyor.
Neden?
Çünkü partide ne olup biteceğine büyük ihtimal başkaları karar veriyor.
Oysa CHP’de il başkanı o ildeki bütün partililerin başkanıdır.
Belediye başkanı, milletvekili il başkanına tabidir.
Peki nedir bu korku?
Kimden korkuyorsunuz?
Örneğin o gün Bezbaş ve Edirne Taban Hareketi’nin açıklamasına muhaliflerden hiç gelen olmadı.
Neden?
Herhalde “orada bir fotoğraf verirsem yarın öbür gün partide bir yerlere aday olduğumda karşıma çıkar” diye düşünülüyor.
CHP susmuş, sinmiş, sindirilmişlerin partisi olmuş
Böyle giderse CHP’yi Edirne’de hüsran bekliyor.
Ağalar, beyler bilesiniz…
***
Bu köşede genel olarak siyaset yazdım.
Çoğunlukla da CHP’yi konu aldım.
İddialıyım; Edirne’de CHP düzelmeden Edirne düzelmez.
Ve yine CHP’de neden milletvekili listesini örgüt değil de Recep Gürkan’ın yaptığı, Gürkan’ın listenin birinci sıradaki isimle ilgili neden o kadar ısrarcı olduğu anlaşılmadan, aydınlanmadan CHP düzelmez.
***
Ve şimdi veda zamanı.
Başka bir yerel yayın organında resmen görev aldığım için HUDUT’taki köşeme, çalışma arkadaşlarıma ve okuyucularıma veda etme zamanı geldi çattı.
Sevgiyle kalın…