9 Eylül İzmir'in kurtuluşu ve CHP'nin de Kuruluş tarihidir. Biliyorum ki İzmirliler bu bayram gününü hak ettiği şekilde kutlamışlardır. Benim dikkat çekmek istediğim ise CHP'nin kuruluşunun kutlanmasına dair görüntülerdir.
***
Görgü tanıklarından dinlediğimiz ve fotoğraflardan izlediğimiz kadarı ile durum içler acısıdır. Mesela 1000, 2000 üyesi olan İlçelerde, böyle bir günde Atamızın huzuruna çıkan sayısı utanılacak seviyededir.
Elbette bu sözlerim utanmayı bilenler içindir. Yıllardır bu böyledir. O nedenle henüz birkaç gün önce seçilmiş İlçe Başkanlarını şimdilik bu ayıptan, bu utançtan ayrı tutalım. CHP'yi böyle görmeye, böyle göstermeye hiç kimsenin hakkı yoktur. CHP'yi sıradan bir partiden ötede görerek, Cumhuriyetin kurucu partisi olarak herkesin hatta diğer partilerin bile, ayrıca değerlendirmesi gerekir.. Sadece üyeler değil diğer partiler de davet edilse onlar da bu törene, hiç yoksa temsili olarak iştirak etmezler miydi?
***
Mesela… Bugün 12 Eylül… O dönemde Zincirbozan'da tutsak edilen AP'li, CHP'li liderler CHP'nin Kuruluş Günü'nü orada kutladılar.. Kutlamalardan sonra Demirel CHP'lileri ziyaret etti. Sırrı Atalay'a hitaben; “Eğer Hapishanede bile siz, kapatılmış partinizin kuruluş yıl dönümünü kutluyorsanız, o memlekette demokrasi ebediyen yaşayacaktır, sizi tebrik ederim.” diyerek aldırdıkları çikolata ile giydikleri kostümleriyle AP'liler de CHP'nin kuruluş yıl dönümünü kutladılar.
***
CHP 70 yıldır niçin iktidar olamadı? Çünkü CHP ve CHP'liler için DEVLET ve CUMHURİYET kavramları her zaman ağır basıyordu. Bu kavramlar populizme, ıvırmaya kıvırmaya imkan vermiyordu. 12 Eylül sonrası da öyle oldu. Ezilen, hırpalanan, mağdur olan kesimler, Kürtler, aleviler, işçiler, ne kadar eleştirseler de CHP çatısı altında toplandılar ve orada kendilerini güvende hissettiler. Zamanla baskılardan arınan bu kesimler, hem de CHP'yi suçlayarak kendi mecralarına döndüler. Ama CHP yıpranmışlığı ile kaldı.
***
Ben Baykal CHP'sini CHP saymıyorum.. Bu haksız bir mirasyedilik meselesidir.. Buna rağmen hala bu partinin kuruluşu kutlanacaksa hiç yoksa kayıtlı üyelerinin Atatürk'ün huzurunda olması ve bu kuruluşun görgüsüzlük özentisi kokteyllerle değil daha anlamlı etkinliklerle kutlanması gerekir. Halkla birlikte kutlanması gerekir. Yasak savarak değil, içtenlikle kutlanması gerekir. O alana, Cuma Namazı'na, Bayram Namazı'na gider gibi davet bile beklemeden koşarak gelenler aktif üye'lerdir.
Gerisi fasa-fiso üyelerdir..
Son bir not.. Özellikle sahil kesiminde yeterli çağrı ve duyuru yapılsa törende manzara bu olur muydu?
Yanıt gerekmez…